31 Temmuz 2014 Perşembe


Final Fantasy 10’a âşığım. Bir mübalağa ya da benzetme ya da onun gibi bir şey yapmıyorum. Gerçekten aşk kelimesi ne anlama geliyorsa o anlamda âşığım. Onu gördükçe kalbim sıkışıyor, sürekli onunla vakit geçirmek istiyorum, onunla ilgili söylenen en ufak kötü söze kızıyorum… “Ya bir insan başka bir insana âşık olur, saçmalama” diyorsanız belli ki daha önce bu oyunu oynamadınız. Çünkü bu duygular bana özgü değil, bu oyun oynayan herkese ya bendekine yakın ya da bendekine biraz daha uzak duygular yaşatmıştır (birisinin bu oyuna karşı benim kadar yoğun duygular besleyebileceğini kabul etmemi beklemeyiniz).
ffx-hd-big1
Oyunun kelimelere fazla ihtiyaç duymayan, vurucu giriş sahnesi.
Tidus, 10 yıl önce babasını kaybetmiş, her ne kadar ondan nefret etse de onun adımlarını takip etmiş, milyonlarca kişinin yaşadığı metropol Zanarkand’de ünlü bir blitzball oyuncusu olmuştur. Bir gün önemli bir maç sırasında şehir gizemli, dev bir varlığın saldırısına uğrar. “Ona Sin ismini verdik” der Tidus’a yardım eden Auron. Sin bütün şehri yıkıp Tidus’la beraber içine çekerken Auron ona “Bu senin hikâyen. Her şey burada başlıyor” der ve Tidus kendisini bin yıl sonrasında, Spira dünyasında bulur.
Geçen bin yıl içinde Sin bu dünyadaki varlığını sürdürmüş, yıkım ve ölüm getirmeye devam etmiştir. İnsanlar her an saldırı tehdidi altında yaşamakta olduğundan büyük şehirler inşa etmekten genelde uzak durmuşlardır. Spira, doğanın ve eski medeniyetlerin kalıntılarının her yere yayıldığı, ruhani atmosfere sahip bir dünya. Tidus bir taraftan ona ne olduğunu anlamaya çalışırken bir taraftan da bu yabancısı olduğu dünyayı keşfetmeye, oraya uyum sağlamaya çalışacak.
ffx-hd-big3
Oyun içi grafikler doğal olarak bir yere kadar gelişebiliyor ama ara videolar uçmuş gitmiş.
Bu, Tidus’un olduğu kadar Yuna’nın da hikâyesi. Yuna bir summoner ve summoner’lar Spira’daki insanlara umut veren, onları hayatta tutan tek şey. Sin’i alt edebiliyorlar ve Sin her ne kadar bir süre sonra tekrar ortaya çıkıyor olsa da insanlar o kısa zaman zarfında rahat uyuyor ve bu kısacık huzur anı summoner’lar için her şey demek. Tidus, yeni summoner olmuş Yuna’nın koruyucularından biri olur ve bu unutulmaz yolculuk tam anlamıyla başlar.
Spira dünyasının o hem canlı hem de hüzünlü atmosferinin çekiciliğini anlatmaya kelimeler yetmez. Ömrü hayatımda, havasını soluma fırsatı bulduğum sayısız oyun dünyası arasında, beni en mutlu edeni Spira oldu. Ve tabii karakterler… Tidus’ta bir Squall ya da Cloud karizması yok elbette ama o “hafif” karakter havasını çok iyi veriyor. Ama bazen öyle şeyler yaşıyor ve öyle tepkilerine şahit oluyorsunuz ki hiç de hafif olmadığını kulağınıza fısıldıyor adeta. Ve de tabii Yuna… “Kutsal”, “iyi kalpli”, “düşünceli”, “sevimli”, “ayakları yere basan”, “sorumluluk sahibi”, “naif”, “hanımefendi”… Bu sıfatların daha çok yakışacağı bir karakter daha olamaz. Öylesine de mükemmel bir seslendirmesi var ki, bütün repliklerini art arda koysanız yıllarca sıkılmadan müzik niyetine dinleyebilirim.
ffx-hd-big2
Zordur almak bizden kızı.


Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.
HD görüntü teknolojisi yıllardır hayatımızda ve artık standart haline geldi. Geçen nesilden beri konsollarda HD oyunların keyfini sürüyoruz, Blu-Ray ve medya oynatıcılar HD filmleri destekliyor, uydu ve kabloda pek çok kanal HD’ye geçti, internet videolarında bile HD olmayan içeriği yadırgar olduk.
Biliyorsunuz bir teknoloji ne zaman standart haline gelse hemen daha iyisi kendini gösterir. Görüntü teknolojilerinin ufkunda gözüken yeni nesil ise 4K, diğer bir ismiyle Ultra HD.
Yakın zamanda bir teknoloji mağazasına gittiyseniz gözünüze mutlaka çarpmıştır. 55” ve üzeri Ultra HD televizyonlar mağazaların en şık köşesinde kendilerine çoktan yer buldu bile. Bugün on bin liranın üzerindeki fiyatlarıyla cep yaksalar da bizim için asıl sorulması gereken soru, neler getirdikleri ve evlerimize girmeye ne zaman başlayacakları. Tabii önce Ultra HD’yi biraz daha yakından tanımalıyız.
Detay Detay Detay!
Ultra HD görüntü bize hem daha yüksek çözünürlük hem de daha zengin renkler vaat ediyor. Genelde 4K olarak anılsa da Ultra HD olarak tanımlanan iki farklı çözünürlük var, 4K (2160p - 3840 x 2160) ve 8K (4320p - 7680 x 4320). Kabaca 4K, Full HD’den 4 kat, 8K ise 16 kat daha yüksek çözünürlüğe sahip. Normal bir 35mm sinema filminin 6K’ya denk düştüğünü söyleyebiliriz. Yani Ultra HD teknolojisi ile koskoca bir sinema perdesini dolduran görüntüyü evimizdeki çok daha küçük olan TV’ye sıkıştırıyoruz. Bu da korkunç bir netlik sunuyor.
Hali hazırda kullandığımız HDTV’lerde her piksel için 8-bit RGB renk bilgisi kullanılıyor, yani üç rengin toplamında 24-bit renk derinliği elde ediliyor. UHDTV’lerle birlikte renk derinliği 30-bit ve üzerine çıkıyor. Altı üstü renk başına 2-bit’lik bir artış var anlayacağınız. Peki, bu pratikte neye tekabül ediyor, bu artış hayatımızı ne denli değiştiriyor? 24-bit bir ekran 16.8 milyon görüntüleyebilirken, 30-bit ekran 1,07 milyar ve 36-bit bir ekran 68,71 milyara renk gösterebiliyor. Vay vay vay… 2-bit sen ne renklere kadirmişsin. Eğer 60” veya üzeri bir HDTV’den bahsetmiyorsak renk zenginliğinin görüntüye katkısı çözünürlükten çok daha belirgin olacaktır.
Yukarıda bahsettiklerimiz çok güzel ama bu aynı zamanda Ultra HD’nin daha fazla bant genişliğine ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Bu önemli bir problem çünkü hali hazırda kullandığımız HDMI 1.4 standardının 10.2 Gbit/s’lik bant genişliği Ultra HD’nin bütün nimetleri için yetersiz kalıyor. HDMI 1.4, bu haliyle Ultra HD içeriği 24-bit renk derinliği ile saniyede 24 fps ve 30 fps olarak gösterebiliyor ancak 60 fps ve 30-bit üstü renk derinliği için yeni HDMI standardını beklememiz gerekiyor. Ayrıca bant genişliği yetmediğinden henüz 3D görüntüleri bu yüksek çözünürlükte alamıyoruz. Anlayacağınız HDMI elini kolunu bağlıyor Ultra HD’nin.
Eğer 4K bir bilgisayar monitörünü DisplayPort kullanarak bağlarsanız bu sorunları yaşamıyorsunuz elbette. Ancak monitörler için 4K henüz çok yeni. Piyasaya çıkan birkaç model pahalı ve başarısızdı. Bu ay CES fuarında kayda değer ilk 4K bilgisayar monitörlerinin duyurulmasını bekliyoruz.
Ultra HD’ler burada, Peki İçerik?
1080P HDTV’ler piyasaya ilk çıktıklarında bu çözünürlükte pek fazla içerik yoktu ortada. Ancak PlayStation 3 ve Blu-Ray’in hayatımıza girmesiyle anlam kazanmışlardı. Ultra HD’de ise durum daha da vahim. Öncelikle yeni nesil oyun konsolları henüz 4K’dan hiç faydalanamıyor. Gelecekte güncellemelerle video oynatma desteğinin gelebileceği konuşulsa da donanımda değişiklik yapılmadan oyunların 4K’ya çıkması beklenmiyor. Zaten her iki konsolun bu çözünürlükte bir oyunu kaldırıp kaldıramayacakları büyük bir soru işareti.
4K desteğine sahip Blu-Ray’ler de kısa belgeselleri saymazsanız ortada yok. 4K çözünürlüğünde filmler mevcut Blu-Ray disklere sığmadığından 100GB kapasiteli yeni Blu-Ray diskleri beklemek durumundayız. Ama ne zaman gelecekleri belirsiz. Bu yeni disk formatı mevcut Blu-Ray oynatıcılarla uyumlu olacak mı bu da bilinmiyor. Muhtemelen 4K Blu-Ray’ler gelmeden önce Amazon ve Netflix gibi platformlar 4K streaming’e başlayacaklar. Ama bunlar Türkiye’de olmadığı gibi webden 4K yayını kaldıracak bağlantı hızı ve kotası olan kaç kişi vardır büyük soru işareti.
Televizyon tarafında Digiturk ilk deneme yayınlarını yaptı. Geçen sene Nisan ayında yaptığı bir duyuru ile bunu dile getiren Digiturk, altyapılarının hazır olduğunu ancak sektörün olgunlaşması 1-2 yıla daha ihtiyaç olduğunu söylüyor. Dokuz aydır da 4K’dan bir daha haber vermediler.
Şu an bir parça akla yatkın tek Ultra HD film içeriği Sony sunuyor. 700$’lık fiyatıyla 4K Ultra HD Media Player alarak, Sony’nin Video Unlimited 4K servisinden filmleri indirebiliyorsunuz. Cihaz sadece Sony Ultra HD TV’lerle çalışıyor, on film yüklü olarak geliyor, kota katili olsa da en azından stream etmek zorunda değilsiniz. Ancak bu ürün de servis de henüz Türkiye’de yok.
Kısacası 4K kullanan içerikler ortada yok, bugün elimizde sadece soru işaretleri ve geleceğe yönelik umutlar var. Şu an en fazla yapabileceğiniz TV veya Blu-Ray oynatıcınızın upscale özelliği ile Full HD görüntüyü yazılımsal olarak Ultra HD’ye dönüştürmek.



Bugün sizlerle Homefront serisinin yeni yuvasını bir haberimizdepaylaşmıştık. THQ’nun batışından sonra Crytek’e geçen oyun artık Koch Media’ya ait (Deep Silver olarak da biliyor olabilirsiniz).
Ama Crytek’teki tek değişim bu değil. Etrafta dolanan ve uzun zamandır finansal krizle boğuştuğu lanse edilen Crytek, bazı yapısal kararlar vermiş durumda. Bu zaman zarfında farklı yönlere çekilen bu fısıltıları net bir basın açıklamasıyla susturmaya niyetlenen Crytek, bünyesindeki değişimleri ve gelecek planını anlattı.
İlk önce bizimle de alakası olan güzel haberden başlayalım: Ne tür değişiklikler yapılmış olursa olsun İstanbul ofisiyle birlikte Budapeşte, Kiev ve Sofya ofisleri çalışmalarına aynı şekilde devam edecekler.

İşler yansıtıldığı kadar da kötü değil.
Diğer konu ise Crytek’in hızlı bir şekilde çevrimiçi oyun dağıtımcılığına ve geliştiriciliğine yönelmeyi istemesi. Firmanın bir tarafta HUNT: Horrors of the Gilded Age, diğer tarafta Arena of Fate ile bu yapıda yeni isimlere imza atıyor olması, daha önce de Warface ile bir konumlandırma yapması bunun göstergesi. Zaten Homefront’un Koch Media’ya geçişini uzun bir müzakere sürecinde gerçekleştirdiklerini belirtiyor Cevat Yerli.
Son olarak da firma içindeki değişiklikler mevzusu var. İngiltere (Nothingham) ofisi, tümüyle kapılarını kapatmış (ve önceki haberde okuduğunuz üzere Koch Media’ya geçmiş) durumda. Ayrıca HUNT’ın yapımından sorumlu olan Austin ofisi de seyrelmiş durumda. HUNT’ın yapımı Frankfurt ofisine aktarılırken Austin ofisi CRYENGINE’in Kuzey Amerika desteği için orada olmaya devam edecek.
Crytek bu açıklamayla hem fısıltıları susturmuş, hem de İstanbul ofisi açısından yüreğimize su serpmiş durumda. Umuyoruz ki bu düzenleme firmanın bünyesinden çıkan oyunlardaki kalitenin daha da artmasına sebep olur.
UltraDefrag
Disk birleştirme nedir ? Bilgisayarınızdaki dosyalar düzenle klasör içinde dosyalar olarak gözükse de aslında sabit diskte durum böyle değildir.Silme ve değiştirmeler yüzünden veriler parçalanarak yazılır.Düzenli görünüm altında sabit diskiniz verileri parçalayarak yazar.Bir dosyayı görüntülemek için sabit disk o bölgedeki diğer parçaları da okumak zorundadır.İşte bu yüzden hard disk gereksiz yere işlem yapacak ve yavaşlamalar olacaktır.Parçalanma, sabit diskinizde bilgisayarı yavaşlatacak fazladan işlemlere yol açacaktır.Bunun önüne geçmek için düzenli olarak disk birleştirme yapmanız gerekiyor.Windows 8'in dahili disk birleştirme yazılımı olsa da bu işi daha iyi yapan programlar yüzünden dahili program pek tercih edilmiyor.Bu yazıda Windows için güçlü bir disk birleştirme yazılımı olan UltraDefrag programını inceleyelim.Bu yazılımın en güzel yanı diğer birleştirme programları gibi gereksiz bir çok özelliğin dahil edilmemiş olmasıdır.Böylece disk birleştirme işlemini rahatça yapabiliyorsunuz.

UltraDefrag güçlü bir açık kaynak kodlu disk birleştirme yazılımıdır.Analiz yapar ve birleştirme işlemini başlatır.Ücretsiz bir programdır.UltraDefragprogramını indirmek için buradaki sayfayı ziyaret edebilirsiniz.Hem taşınabilir hemde kurulabilir versiyonu bulunuyor.Sisteminizin 32-64 bit sürümüne göre uygun olanı indirin.Popüler dosya sistemleriniCurrentlyFATexFAT ve NTFS destekler.
UltraDefrag
Disk birleştirme nasıl yapılır ? Kullanımı oldukça basittir.Programı çalıştırdığınızda işleme başlamadan önce analiz yapıyorsunuz.Analiz sonrası parçalanmış ve bölünmüş dosyaları grafik olarak gösteriyor.Parçalanmış ve sıkıştırılmış dosyaların sayısını görüntüler.Analiz işlemi kısa sürse de birleştirme işlemi bir hayli zaman alacaktır.Diğer birleştirme yazılımları gibi bu işlemi kısa tutmak için herhangi bir yol yoktur.Dosyalarınızın boyutuna ve sabit diskin parçalanmış, sıkıştırılmış dosya sayısına göre işlem süresi değişiklik gösterir.

Kullanıcı dostu arayüzü ile herkesin kullanımına uygundur.Sabit diskinizin bölünmüş dosyalarını birleştirerek gereksiz işlem yapmasını engeller, bu sayede Windows üzerinde daha fazla performans alırsınız.Yavaşlamaların sebebi sabit diskin birleştirilmemiş olması olabilir.

Usb bellek, harici belleklerde bir süre sonra verileri tıpkı sabit diskiniz gibi parçalayarak yazar.Bu yüzden aynı işlemi UltraDefrag ile taşınabilir flash belleğinize de uygulayabilirsiniz.Ayrıca Türkçe dil desteği de mevcut.Türkçe dilini kullanmak için ayarlar'dan seçebilirsiniz.Program Windows Xp, Vista, 7,8 ve Windows 8.1'in 32-64 bit sürümlerinde sorunsuz çalışmaktadır.
Windows 7 Tema
Microsoft'un son işletim sistemi Windows 8'in pazar payı günden güne artıyor.Yalnız hala Windows 7'nin kullanım oranı çok yüksek.Bazı kullanıcılar inatla Windows 7'de 8'e geçiş yapmak istemediğini söylüyor.Windows 7 güzel bir sistemdi, Windows 8 ise harika bir sistem.İkisi de kullanılabilecek işletim sistemleridir.Blog'ta Windows 7'yi çok ihmal ettiğimi fark ettim.O yüzden kullanıcılara en çok beğenilen ve en çok indirilen temaları paylaşmak istedim.Bu temalar 3. parti temalardır.Yani diğer bilinen adı ile Visual Style temalardır.O yüzden kurmak için ufak bir yamayı sisteminize uygulamanız gerekiyor.

Temaları kurmak için gerekli yama olan Universal Theme Patcher yamasını buradan indirebilir ve hatta nasıl kurulum yapacağınızı aynı kaynaktan öğrenebilirsiniz.Gözünüzü korkutmasın bu işlemler.Yıllar boyunca 3. parti tema kurdum ve hatta Windows 7 için bir çok tema yaptım.Hiç bir sorun yaşamadım.Eminim sizde yaşamazsınız.Zaten her şeyi ayrıntısı ile anlatmışım.Şimdi gelelim harika Windows 7 temalarına.Bunların bir çoğu yeni temadır.

Awesome. AlienWare Skin Pack
Awesome. AlienWare Skin Pack
Başlı başına bir dönüşüm paketi diyebiliriz.Alien kullanıcı arayüzü, Alien simgeler ve karanlık bir tema.Özellikle resimde gördüğünü gibi başlat menüsü hoşunuza gidecektir.



Koyu Renk Neo Skin Paketi
Koyu Renk Neo Skin Paketi
Kırımızı siyah ve mavi renklerin birleşimi.Koyu bir temadır.Boot giriş ekranından tutunda simgeler, başlat ikonu, başlat menüsüne kadar her şeyi değiştirir.Harika bir görümü var.Rocket Dock'a özel gölgelendirme yapılmış.Neo Skin paketi gerçekten çok hoş.



Mac OS X Mountain Lion Transformation Skin Paketi
Mac OS X Mountain Lion Transformation
Windows 7 işletim sistemi için Apple Mac Os teması.Şık ve temiz görünüm.Bu tema ile sanki Mac os kullanıyormuşsunuz gibi bir izlenim veriyor.



Apple iOS Tema Paketi
Apple iOS Tema Paketi
Apple İos görümünü Windows 7'ye taşıyan olağan üstü bir tema daha.Bilgisayarınızı iPhon ve İpad moduna sokabilirsiniz.



Windows 7 Cadılar Bayramı Teması
Windows 7 Cadılar Bayramı Teması
İlginç bir tema.Koyu renklere sahiptir.Bir çok şeyi değiştiriyor ve cadılar bayramına özel arka planlarla birlikte geliyor.



Android Ice Cream Sandwich Windows 7 Teması
Android Ice Cream Sandwich Windows 7
Android Ice Cream Sandwich teması hoşunuza gittiyse bunu Windows  7'de de kullanmak mümkün.En güzel temalardan biri bence.Renkleri ne koyu ne açık.Ice Cream Sandwich gibi mavi tonlar kullanılmış.Hoş bir tema.Bir çok şeyi değiştiriyor.



Windows 7 Metro Xbox 360
Windows 7 Metro Xbox 360
Xbox 360 görünümüne uyarlanmış bir temadır.Mükemmel bir açılış ekranı, değişen ikonlar, fare imleci duvar kağıtları, pencere sistemi ve daha fazlası.Sevebileceğiniz bir tema.

Windows 8 Mobile Gamepad
Elinizde Android bir telefon ve bilgisayarınızda Windows 8 işletim sistemi kurulu ise Mobile Gamepad uygulaması sayesinde oyunları telefondanGamePad kol olarak oynayabilirsiniz.Uygulama klavye ile oynamak istemediğiniz oyunları Gamepad sahibi olmadan telefonunuz üzerinden oynamanızı sağlıyor.Android telefonu tam bir Gamepad kola çeviriyor.Resimde gördüğünüz gibi tuşlar Playstation koluna çok benziyor.Üstelik bunu yapmak çok ama çok kolaydır.Yapmanız gereken telefonunuza Mobile Gamepad uygulamasını kurup, ardından server programını Windows 8'li bilgisayarınıza yüklemektir.Aradaki bağlantıyı kurduğunuzda da işlem tamamlanmış oluyor.Telefonunuz her daim bir gamepad haline dönüşüyor.

Mobile Gamepad uygulamasını Android cihazınıza indirmek için buraya tıklayın.Uygulamayı telefona kurduktan sonra Windows server dosyasını daburadan indirip kurulumu gerçekleştirin.Aradaki bağlantıyı kurmak için telefonun da, bilgisayarında aynı kablosuz modem ağına bağlı olması gerekiyor.
Windows 8 Mobile Gamepad
Telefonda ilk karşılaşacağınız ekran yukarıdaki gibidir.Burada İp adresi kısmına ne yazacağınızı, program arayüzünden öğrenebilirsiniz.
Windows 8 Mobile Gamepad
Program arayüzünde "Settings" sekmesinde ki "Connection" kısmında yazan İp adresini telefondaki ekrana girip "Connect" tuşuna basmanız yeterlidir.Bağlantıyı kurmuş olacaksınız ve aşağıdaki gibi bir ekran gelecek.
Windows 8 Mobile Gamepad
Gördüğünü gibi bağlantıyı kurmak çok basittir.Mobile Gamepad henüz beta aşamasında bir uygulama olmasına rağmen bence şimdiden çok iyi olmuş.Bağlantıda herhangi bir hata ile karşılaşacağınızı sanmıyorum.Geliştirilmeye devam edecektir elbette.Daha iyi olacağına eminim.Böyle bir yararlı uygulama şimdiden binlerce beğeni almış zaten.İyi bloglar. 
Windows 8 Bildirim
Windows 8 her konuda farklı bir sistem olduğunu bir kez daha gösterdi bize.Varsayılan programlar için sistemin tepkisi Windows 7'ye göre biraz daha farklı.Örneğin Windows 7'de bir uzantı için bu uzantıyı hep bu programla aç tercihini yaptığınızda artık sistem size ikinci bir hatırlatmada bulunmuyor.Ama Windows 8'de durum daha farklı.Varsayılan programı ayarlasanız bile, aynı uzantıları açabilecek başka bir program kurulumundan hemen sonra "... Açabilen Yeni Uygulamalarınız Var" uyarısı ile karşılaşıyorsunuz.

İşte bu da Windows 8'in ne kadar farklı bir işletim sistemi olduğunu gösteriyor bize.Bu hatırlatma bazı durumlarda güzel olsa da, gereksiz bir bildirim ve hatırlatma olduğunu düşünenlerde olabilir.Bu yüzden bu yazıda yeni bir program kurulduğunda "Bunu açabilen yeni uygulamalarınız var" uyarısını nasıl kaldırabileceğimizi inceleyelim.
Windows 8 açabilen yeni uygulamalarınız var
Bir örnek vermek gerekirse örneğin sıkıştırılmış dosyaları açabilen bir program olan Winrar programı kurulu iken siz aynı sıkıştırılmış dosyaları açabilen bir başka program kurup onu varsayılan olarak ayarladığınızda bu uyarı ile karşılaşırsınız.Bu uyarıyı tamamen kaldırmak ise çok basittir.

Buradan ".zip" uzantılı dosyayı indirin.

Zip dosyalarını açabilen bir yazılım (WinRar, 7-Zip, WinZip vb.) yüklüyse dosyaya çift tıklatmanız ya da sağ tıklatıp kullandığınız yazılıma göre değişebilen seçenekleri kullanmanız yeterli. 

Dosyaları Masaüstüne ayıklayın. Zip dosyalarını açabilen bir yazılım yüklü değilse indirdiğiniz Zip dosyasına sağ tıklayın ve Tümünü ayıkla'ya tıklayın. Ardından ayıklanacak konum olarak Masaüstünü gösterin.Ya da Windows 8 için Winrar programını buradan indirin.
VisualStudio











Visual Studio 2013 RC (Release Candidate – Aday Sürüm) için 3. güncellememizi duyurmanın heyecanını yaşıyoruz. Güncellemeyi şimdi bu bağlantıdan indirebilirsiniz. Diğer Visual Studio güncellemelerinde olduğu gibi bu sürüm de sizlere yeni özellikler, güvenlik düzenlemeleri ve hata düzeltmeleri sunuyor. Bu güncelleme Apache Cordova ile birden fazla cihaz için geliştirme desteği, hata tanımlama işleminde geliştirmeler ve ALL CAPS menülerini açma kapama ayarı gibi sizlerden gelen geri bildirimlerle eklediğimiz yeni özellikleri içeriyor.
Visual Studio 2013 RC Update 3 ile gelen özellikleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
  • Uygulama analizi. Microsoft’un, Windows ve Windows Phone Mağaza uygulamaları ve yapım web siteleri için geliştirdiği Application Insights hizmeti bu güncellemede de yerini aldı.  Bu yeni sürümdeki temel yenilikler ise; bir Visual Studio Online hesabına gerek kalmadan doğrudan Azure’da hesap oluşturmanızı sağlama ve Visual Studio Gallery için sunduğumuz önizlemedeki geliştirmelerden oluşuyor. Ayrıca Grafik Hata Tanımlama aracı ile görüntü yakalama seçeneklerini belirleyebileceksiniz.

  • Visual Studio Grafik Analiz Aracı. Direct X performansını olumsuz etkileyen durumlarda Visual Studio Grafik Hata Tanımlama özelliklerimiz yardımınıza yetişiyor. Bu güncellemede grafik çerçevelerinin analizini yapabilmeniz için gelişmiş Grafik Analizi aracını kullanımınıza sunuyoruz. Ayrıca Grafik Hata Tanımlama aracı ile görüntü yakalama seçeneklerini belirleyebileceksiniz.

  • Bellek Dökümü Analizi Yönetimi. Artık bellek dökümü dosyalarını incelerken seçilmiş modelin tanımına bakabilir ve Bütün Referansları Bul seçeneklerini kullanabilirsiniz.
VisualStudio2013Update3

  • CPU ve Bellek Kullanımı Aracı. Performans ve tanımlama merkezindeki CPU kullanım aracı, şimdi Call Tree’deki bir fonksiyon adından, editörde bulunan o fonksiyonun tanımına size yönlendirerek CPU’nun uygulamanızda hangi kodları kullandığını görme imkânı sunuyor. Ayrıca Memory Usage aracı üzerinde Win32 ve WPF (.NET 4.0 ve Windows 8.1’e kadar) desteğinin yanında yönetilen uygulamalardaki atık koleksiyonlarını zorlama gibi geliştirmeler yaptık.
 VisualStudio2013Update3_2


  • Windows Mağazası Uygulaması ile birden fazla ekran kurulumu. Artık bir Windows Mağazası uygulamasında birden fazla ekran kullanarak hata ayıklama yaparken Visual Studio uygulamanızın en son hangi ekranda çalıştığını hatırlar. Bu konuda ayrıntılı bilgiyi bu bağlantıda bulabilirsiniz.

  • CodeLens. Visual Studio Ultimate’ta bir editör verimliliği eklentisi olan CodeLens artık Git depolarındaki dosyaların yazarlarını ve değişimlerini gösterebilme özelliğine sahip. Eğer kaynak kontrolü için Git’i, iş öğesi takibi için TFS’i kullanıyorsanız, CodeLens iş öğesi göstergeleri hakkında size iş öğesinin hangi metot ya da sınıfla ilgili olduğu bilgisini verebilir.

  • ALL CAPS. Menülerimizde büyük harf kullanımı konusunda sizden çok sayıda geri bildirim aldık. Bu yüzden Visual Studio 2012’ye ALL CAPS menülerini devre dışı bırakan bir kayıt anahtarı eklemiştik. Bu ayarı daha anlaşılabilir hale getirmek ve diğer Visual Studio sürümlerine de aynı ayarları korumanız için bu güncellemede Araç Seçenekleri’ne yer verdik. Bu ayarı bütün cihazlarınızda kullanabileceksiniz.

Visual Studio 2013 RC Update 3 hakkında daha fazla bilgi almak için sürüm notlarını incelemenizi öneriyoruz. Bu sürümle ilgili geri bildirimlerinizi ve yeni sürümlerde yer almasını istediğiniz özellikleri  bize UserVoice sayfamızdan ulaştırabilirsiniz.
Visual Studio 2013 RTM ve Update 3 RC paketlerini 6 Visual Studio ürünü için de indirebilirsiniz:

15 Temmuz 2014 Salı

1transformers_kayip_cag_2

Transformers: Age of Extinction İnceleme

Michael Bay yönetiminde bir Transformers şaheseri.

Transformers serisinin son filmi olan Kayıp Çağ”ın yönetmenliğini serinin diğer filmlerini de yönetenMichael Bay yapıyor. Film, alışıldığı gibi Michael Bay’in tarzını yansıtan görsel efektlerle tutarsız senaryosundan kurtarılıyor. Daha önceki Transformes filmlerinin de yönetmenliğinin yapan Bay çok ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Filmin senaristi yine Ehren Kruger. Transformers: Kayıp Çağ, sinemada teknolojinin gelebildiği seviyeyi göstermenin yanı sıra, IMAX ve 3D teknolojisini çok iyi kullanıldığı bir film. Aksiyon sevenlerin gözünü kırpmadan izleyeceği filmde serinin diğer filmlerinin aksine dev dinorobotlar karşımıza çıkıyor. Filmde aksiyon sahneleri oldukça fazla ve aslında önceki filmlerin aksine nefes kesen patlama sahneleri, dev robotlar


Diğer üç filmden farklı olarak tüm oyuncu kadrosunun değiştiği Transformers: Kayıp Çağ’da, ismi adeta film ile özdeşleşen Sam Witwicky karakterindeki Shia LeBeouf da dâhil olmak üzere önceki seriden hiç bir oyuncu yer almıyor. Oyuncu kadrosunun tamamen değiştiği filmin başrollerini Mark Wahlberg, Nicola Peltz ve Jack Reynor paylaşıyor. Robotlarda da değişikliğe gidilen filmde, diğer üç filmden sadece Optimus Prime ve Bumblebee devam ediyor. Yeni robotlar olarak, dinazor ve tarih öncesi çağ hayvanlarını temsil eden Dinobotların dâhil oldu. Filmde kendi halinde Teksas’lı bir mucitolan Cade Yeager’i canlandıran Mark Wahlberg gerçekten iyi iş çıkartmış. Karakterlerin diyaloglarına serpiştirilen mizah ögeleri filme ayrı bir hava katıyor. Filmde oyunculuğuyla dikkat çeken bir diğer isim de Stanley Tucci. Canlandırdığı karakterin hakkını veren Tucci, görsel olarak eğlenceli olan filme karakterinin mizahi yönü ile renk katıyor.
Transformers-Kayıp-Çağ-1168x730
Transformers: Kayıp Çağ olmasına rağmen filmde Dinorobotlara yeteri kadar yer verilmemişti ve diyalog arasına sıkıştırılmıştı, açıklamak yerine bol aksiyon, patlama ve görsel efekt kullanılmıştı. Hikayenin bu kadar başıboş bırakılması, sadece görselliğe ve aksiyona yoğunlaşılması izleyenlerianlık olarak heyecanlandırsa da film bittiğinde insan hayal kırıklığına uğruyor.
18167
Filmde güçlü ve başarılı iş adamlarından ve bilim adamlarından oluşan bir grup, geçmişte yaşananTransformers istilalarından bir şeyler öğrenmek istiyor ve teknolojiyi kontrol etmek için çalışmalar yapıyor. Alışılmış Amerikan imgelerinin bolca kullanıldığı filmde maalesef klişelerden yine uzak durulmamış. İyi ile kötü arasında, özgürlük ve kölelik arasındaki savaş anlatılıyor. ABD’nin Chicago eyaletinin işgal edilmesi üzerinden tam 4 sene geçmiştir. Kendi halinde, bu kentte yaşayan ve bir kızı olan mesleği araba tamircisi Cade Yeager güzel mesleği ve genç kızı ile huzurlu bir şekilde hayatını devam ettirmektedir. Ta ki günün birinde Autobot ve Deception’ları alt üst eden bir Optimus Primebulduğunda hayatları tamamen değişecektir.Öyle ki adeta aralarında kan bağı varmışçasına Optimus Prime ile kardeş gibi olur Cade Yeager. Cade, kızı Tessa ve kızının erkek arkadaşı Shane önce Optimus Prime’a yardım etmek, daha sonra onunla birlikte dünyayı dolaylı yoldan yok etmek için ve elinde güçlü bir silah bulunduran robotlardan kurtulma amacıyla bir maceraya atılıyorlar. Filmde absürt bir başka şey ise sakallı hatta ağzında sigara bulunan Autobottur. Nedense bana izlerken Karayip Korsanları filmindeki Davy Jones karakterini hatırlattı. Michael Bay yine hayal gücünü kullanmak istemiş ancak keşke yapmasaydı dedirtecek tarzda bir Autobottu.
Filmin hiç bir açıdan sanat kaygısı taşımadığı; gerek durgun, çoğu yerde tutarsız senaryosu ile gerekse sadece görsel efektle yaratılmış bir eser olmanın ötesine geçememesiyle aşikar. Hikayenin neredeyse tam ortasında kesilmesi, “Tamam anladık beşinci film de olacak.” dedirtiyor. Neredeyse üç saat süren film sonunda, bol patlamalı aksiyonlu ancak yarım bir hikaye sunuyor izleyiciye.